Ak Parti Akçakoca İlçe Başkanı Burhan İşleyen, yapmış olduğu bir basın toplantısı ile Akçakoca Belediyesinden işçi çıkartılması konusunda tepki verdi.

İşleyen açıklamasında şunları söyledi.

‘Değerli Akçakocalılar, Kıymetli Basın Mensupları!..

Öncelikle davetimize icabet ettiğiniz için her birinize teşekkür ediyorum, sizler bizim için haber alma özgürlüğü, toplumsal farkındalık oluşturulması, ifade ve fikir hürriyetinin kamusal alanda yayılabilmesi açısından büyük sorumluluğa sahip ve sorumluluğunun da bilincinde olan kişilersiniz, bu yüzden burada olmanız bizim için çok önemli, tekrar teşekkür ediyorum.

Hepinizin bildiği gibi 31 Mart Yerel Seçimleri gerçekleşti ve Akçakoca halkı şehri yönetmesi için yeni belediye başkanını seçti. Bizler de Akçakoca halkının haklarını her zaman savunacağımızın ve yanlış gördüğümüz her işin takipçisi olacağımızın sözünü meclis temsiliyetinde teveccühünü bizden yana kullanan vatandaşlarımızın önünde verdik.

Bu vesileyle Akçakoca’mızın gündemini meşgul eden ve yüzlerce aileyi ilgilendiren işçi kıyımları ile alakalı siz değerli Akçakocalıları ve Basın Mensuplarımızı bilgilendirme gereği duyulmuştur.

Biz bugün size “İşçi kıyımı yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar” diye maddeler sunamayız. Zira böyle bir kriter listesi de olamaz. Ayrıca Fikret Beyin de bu kararı hangi kriterlere göre verdiğini bilebilmemiz mümkün değil.

Seçim süreci boyunca bizler ekibimizle birlikte nasıl belediyeye daha fazla istihdam alanı oluşturabiliriz, hangi projelerle işsizliği azaltırız, belediye personelini nasıl daha verimli çalıştırabiliriz diye düşünüp projeler üretirken, yazarken… Görüyoruz ki Fikret Bey de nasıl işçi çıkaracağını düşünüyormuş..

Daha bugün yapılan Belediye Meclisi toplantısında “Belediye benim babamın malı değil, milletin malı, gerekirse Akçakoca halkı fedakarlık yapacak, bu çıkarılacak işçiler yıllarca buranın ekmeğini yemişler şimdi fedakarlık edecekler, ben da bir kişiyi işe almadım” dediniz. Sayın Başkan, “Mühür kimdeyse Süleyman odur.” Belediye milletin malı fakat Belediye Başkanlığına talip olurken bunları bilerek ve çözüm önerileriniz olduğunu iddia ederek Başkan olarak seçildiniz. Mühür sizde. İşçi kıyımı yapmadan çözüm bulmak mühür sahibi olarak sizin sorumluluğunuz.

Bizim sorumluluğumuz da vatandaşın ve işçinin menfaatine göre karar vermek. Hepimiz üzerimize düşeni yapacağız.

Sayın Fikret Albayrak, Ankara Büyükşehir Belediyesi CHP’de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP’de, Bursa Büyükşehir Belediyesi CHP’de. Seçim döneminde buralardan destek alacağınızı söylüyordunuz. Neden bugün buralardan destek bulmak yerine, arayışa girmek, büyükşehirlerin imkanlarını ve yatırımlarını buraya çekmek yerine ilk çareyi işçi çıkarmakta buldunuz?

Sizlere Fikret Beyin 30 Mart 2024 tarihindeki mitinginde yapmış olduğu konuşmadan birkaç cümleyi hatırlatmak istiyorum, kendisi şöyle söylemişti: “Benim ne kadar adaletli olduğumu belediye personeli bilir, belediye personeli payına düşen neyse alacak, biz çalışanlarla çalışırız, işçilerimizi işten kesinlikle çıkarmayacağız.” Şimdi her birinizin huzurunda soruyorum: İşten çıkardığınız 16+29 kişinin ve çıkaracağınız 150 kişinin payına düşen eşleriyle, çocuklarıyla, aileleriyle birlikte mağdur olmak mıdır? Hiçbir sebep göstermeksizin kapının önüne konulanların ailelerinin üzerinde maddi ve manevi yük oluşturacağını çok net görüyoruz, inşallah kendisi de görüyordur.

Akçakoca hepimizin, işten çıkarılanlar bu toprakların evlatları, hepimiz Akçakoca’da yaşıyor, birbirimizin yüzüne bakıyoruz.

Bugün Belediye Meclis Gündeminde olan 26 Milyon TL kredi borçlanması ile 35 4A kamu  işçisi ve Belper 4A işcisi kıyımı söz konusu. 16+29+35= 150’den kalan 70 kişi daha var. Belediyede çalışan 70 tedirgin kişi ve aileleri..

35 kişiyi sadece sayıdan ibaret gören Fikret Albayrak yaş ortalaması 45 olan Akçakocalıların “Emeklilik ikramiyesi, kıdem ve ihbar tazminatlarını ödeyeceğim” bahanesiyle Belediye Meclisinden İller Bankasına 26 Milyon TL borçlanma talep ediyor. Bakın, biz seçimin ardından “Gereksiz borçlanma ve gereksiz mülk satışı dışında Akçakoca’mızın lehine olacak her işte iletişime açığız” dedik. Fakat, bizler AK parti olarak emeklinin, çalışanın yanında oluruz, arkasında dururuz, Peygamber Efendimizin (sav) de dediği gibi “Çalışanın teri kurumadan hakkını ödemek lazım” düsturu ile bizler bu 26 milyona gerekirse evet de deriz.

ANCAK…

Eğer liyakata önem vereceksek, siyaseti bir kenara bırakacaksak çalışanı, iş yapanı işten çıkarmak adaletsizlik olur. Bu 35 kişinin ortalama yaşlarının 45 olması, çalışma yerlerinin alt yapı, kanalizasyon, itfaiye, garaj, çöp gibi belediyenin kritik yerlerinde olması, bu kişilerin kendini yetiştirmiş hatta mesleklerinde yaptığı işlerin zirvesine gelmiş, Akçakoca’yı, Belediyeyi, Mahalleleri, Ara Sokakları, her eve, her alet edavata  hakim, en önemli yerinden en küçük civatasına kadar bilen bu arkadaşlarımız, hemşehrilerimiz işten atılmamalı, öylece “Ben dedim oldu” ile kapının önüne konulmamalı. Kaldı ki bu 35 kişi son 1 yılda işe girenler veya bankamatik memurları değil; Nazmi Çiloğlu Başkanımız döneminde dahi belediyede çalışan, işleyişi bilen insanlardır.

İşten çıkarılacak vatandaşlarımızın hiç biri ne yazılı ve sözlü olarak bilgilendirildi ne de rızası ve helalliği alındı. Kusura bakmayın ama biz bundan razı değiliz, olamayız. Kıyımdan hemen önce sosyal medyadan “150 kişi ile yolları ayıracağız” açıklaması yapmanız sizi masum göstermez.

Bize rızasını aldığı işçi kardeşlerimizin dilekçelerini göstersin, isimlerini bildirsin biz onların tüm haklarını almak kaidesiyle borçlanmaya da vatandaşımızın iyiliği için gerekirse evet deriz.

Bizim güzel Akçakocamızın köyleri ile beraber 42 bin nüfusu var. Fakat siz de biliyorsunuz ki hafta sonları, bayramlarda veya yazın gelen misafirlerimizle bu sayı 300 bine kadar dayanıyor. Fikret Bey bunu bilmiyor mu? Kendisi “belediyenin bir şirket gibi yönetilmesi lazım” diyor, sayın Belediye Başkanı, bu kadar insanı sokağa dökerek bunu nasıl başaracaksınız? Ya da şöyle soralım: “Şirketten kastınız aile şirketi mi?” Zira Belediyedeki işçi kıyımları ile aynı anda bugün kendinizin de meclis toplantısında beyan ettiğiniz üzere “daha kendi kadrolarımı kurmaya başlamadım” diyerek çıkarılan işçilerin yerine kaç kişilik bir kadro kuracağınızın sinyalini verdiniz? Seçimden önce ilçe başkanınızla üzerinde anlaşarak aday gösterilmenizi sağlayan 8 maddeden biri olan “150 kişi işten çıkarılacaklar listesi hemen işleve koyulacak” maddesinin faaliyete geçtiğini görüyoruz. 8 maddeden bir diğeri olan “Seçim süresince çalışan örgüt mensupları belediyeye alınacak” maddesi de faaliyete mi geçecek? Yapmayın sayın başkanım, yazıktır, günahtır, insanları siyasi görüşlerine göre ekmeklerinden etmenin ahını iki cihanda ödeyemezsiniz. Akçakoca bunları unutmaz.

Akçakoca cami çıkışında “Kimseyi işten atmayacağım, vatandaşlarımızın anlayacağı şekilde açıklamam gerekirse fındık tımarına göndereceğim, dal çekmeye göndereceğim, ama yine de kimseyi işten çıkarmayacağım. Namazdan yeni çıktım, abdestliyim, bana inanın, bana güvenin” demenizi unutmadı, bilesiniz.

Bu olmaz, bu milleti kandırmaktır bu yalan söylemektir, bu yapılanın ne akılda ne mantıkta ne de vicdanlarda bir karşılığı yoktur.

Göreve geldiğinizde herkesin önünde şeffaf olacağınızı söylemenize rağmen 2’si daimi encümen olan 8 Belediye Meclis Üyemize bu denli büyük sayıda bir işçi kıyımı ile alakalı bilgi vermeye neden gerek görmediniz? Bu mu şeffaflık? Belediyeyi böyle mi birlikte yöneteceğiz?

Yapmayın efendiler, millete zulmetmeyin, millet sizi affetmez, millet sizden hesap sorar. Bu vatandaşları ikna edin, rıza alın, helalleşin, hani milletle helalleşelim diyordunuz, ne oldu? Daha koltuğa oturmanızın 40’ı çıkmadan asıl zihniyetiniz yine ortaya çıktı.

Bu işçilerin imza atmama hakkı var. Ne yapacaksınız? Mobing mi uygulayacaksınız, taş mı taşıtacaksınız, logara mı sokacaksınız, çöp mü toplatacaksınız? Bu insanlar zaten bu işleri yapıyorlar. 20 yıldan beri hangi iş gösterildi de yapmadılar? Çalışmadıkları tespit edildi, buna dair tutanak tutuldu da bizim mi haberimiz yok?

Buradan tüm Akçakoca’ya soruyorum: 45 yaşındaki bu işçiler bu yaşlarında nerede iş bulacaklar? Nasıl adaptasyon sağlayacaklar? Bakın, bu konunun sizi bizi olmaz, hepimiz Akçakoca’nın evlatlarıyız. İşten atılacak olan en az 150 kişi birimizin eşi, birimizin kardeşi, birimizin arkadaşı, birimizin abisi, birimizin evladı… Ama hepsi bizim insanımız.. Sandıkta hür iradesini kullanarak sizden başka bir görüşten yana oy kullandı diye kimse ekmeğinden edilemez..

Ez cümle verdiğiniz sözü tutun. İşçi bayramı kutlayıp ertesi gün işçiyi kapıya koymak öyle zannediyorum ki en basit tabiri ile ayıptır.

Yaptıklarınızı gören Allah var, Korkuyorsanız eğer gerçekten Allah var. Büyüklerimiz “Mazlumun ahı titretir arşı” demiş. Akçakocalının ahını almayın.

Ben bunu siz değerli basın mensuplarının ve kıymetli Akçakocalıların vicdanına bırakıyorum..

Fakat, son olarak söylemek isterim ki: Ben, burada, iktidar partisinin ilçe başkanı olarak mağduriyet yaşatılan her bir kardeşime sahip çıkacağımın, bir babanın çocuğunun karşısında boynu bükük kalmaması için var gücümle savaşacağımın, mücadele edeceğimin sizlerin önünde sözünü veriyorum. O sıcak ekmek o eve girecek, o oyuncak alınacak, o evin huzuru bozulmayacak.

“Halk” sizin partinizin yalnızca isminde, bizim ise gönlümüzün baş köşesindedir. Benim vatandaşım ne istiyorsa öyle olacak. Her daim milletinin sesine kulak veren AK Partimizin ilçe başkanı olarak bundan farklı bir tutum sergilemem düşünülemez.

Tüm kamuoyuna duyurumuzdur, saygılarımızla.