banner
banner
banner

AFAD: OLAÄžAN DIÅžI BÄ°R DURUMLA KARÅžI KARÅžIYAYIZ!

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, çok yoÄŸun artçı sarsıntı yaÅŸandığını belirterek, “OlaÄŸan dışı bir durumla karşı karşıyayız. Åžu ana kadar toplam..

AFAD: OLAÄžAN DIÅžI BÄ°R DURUMLA KARÅžI KARÅžIYAYIZ!
Yayınlanma: Güncelleme: 163 views

Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Orhan Tatar, çok yoÄŸun artçı sarsıntı yaÅŸandığını belirterek, “OlaÄŸan dışı bir durumla karşı karşıyayız. Åžu ana kadar toplam artçı sayısı 3 bin 858.” dedi.

Tatar, AFAD Merkezi’nde KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin en büyük felaketlerinden birinin yaÅŸandığını söyleyen Tatar, depremlerin ardından arama kurtarma faaliyetleri devam ederken, birtakım mucizevi haberlerin gelmesinin kendilerini sevindirdiÄŸini dile getirdi.

Enkaz kaldırma çalışmalarının bütün hızıyla sürdüğünü belirten Tatar, Kahramanmaraş merkezli depremleri, Anadolu coğrafyasının son 2 bin yılda yaşadığı en büyük depremler olarak niteledi.

Pazarcık ve Elbistan merkezli iki depremin toplam etki süresinin yaklaşık 2 dakikalık bir zamana yayıldığına dikkati çeken Tatar, şöyle devam etti:

“Yer kabuÄŸu her iki deprem sırasında 2 dakikalık süre boyunca çok ciddi ÅŸekilde sarsıldı. Bu her iki depremin derinliÄŸi ortalama 8,5 ila 10 kilometre arasında deÄŸiÅŸiyor. Sahadan gelen son bilgiler bize ÅŸunu gösteriyor; düne kadar birçok arkadaşımızın, buralarda açıklama yapan araÅŸtırmacıların ifade ettiÄŸi, 3-4 metreye varan yer kabuÄŸundaki yer deÄŸiÅŸtirmelerin, dün sahadan gelen bilgiler ışığında 7 metre 30 santime kadar olduÄŸu bilgisi var. Bunlar çok ciddi rakamlar.”

TÃœBÄ°TAK ve AFAD’ın desteÄŸi, yurt dışından gelen çok sayıda araÅŸtırmacının katkısıyla deprem bölgesinde bilimsel çalışmaların yürütüldüğüne deÄŸinen Tatar, araÅŸtırmacıların, depremin etkilerini, etkilediÄŸi alanı ve yer kabuÄŸunda yarattığı deformasyonları ayrıntılı incelediklerini kaydetti.

“Son 2 bin yılda yaÅŸadığımız en büyük deformasyon”

Ortaya çıkan yaklaşık 7,5 metre civarındaki deformasyonun, Anadolu’da son 2 bin yılda yaÅŸanan ve bir deprem sonucunda ortaya çıkan en büyük deformasyona karşılık geldiÄŸini vurgulayan Tatar, şöyle devam etti:

“Bu deprem, bizim en önemli iki doÄŸrultu atımlı aktif fay zonlarımızdan biri olan DoÄŸu Anadolu Fay Zonu üzerinde meydana geldi. DoÄŸu Anadolu Fay Zonunun üzerindeki 5 ayrı parçası, 5 ayrı segmenti bu deprem sonucunda kırıldı. Hatay’ın hemen kuzeyinden itibaren sayacak olursak bu depremin yüzey kırığının, sahada yapılan ÅŸu ana kadarki çalışmalara göre; Hatay’ın kuzeyinden baÅŸlayıp daha kuzeye doÄŸru, Hassa-Kırıkhan ÅŸeklinde devam edip oradan Pazarcık-Gölbaşı ve daha da kuzeydoÄŸuya doÄŸru devam ettiÄŸini biliyoruz. Bu depremler sonucunda DoÄŸu Anadolu Fay Zonunun kırılan parçaları; Amanos-Gölbaşı, Pazarcık-Erkenek, Çardak-Göksun segmentleri olarak belirtilebilir. Sahadan gelen, elde edilen bilimsel veriler bize bunu ifade ediyor. Åžu ana kadar yoÄŸun bir artçı sarsıntısı var yani baktığınızda çok olaÄŸan dışı bir durumla karşı karşıyayız.”

Tatar, AFAD görevlilerinin, KahramanmaraÅŸ merkezli depremleri, AFAD’ın Deprem Ä°zleme ve DeÄŸerlendirme Merkezi’nde ölçtüklerini, bunları sürekli yeniden deÄŸerlendirerek veri tabanına eklediklerini ifade etti.

“Åžu ana kadar baktığımızda toplam artçı sayısı 3 bin 858. Bu çok ciddi bir rakam.” diyen Tatar, konuÅŸmasını yaptığı sırada dahi artçı sayısının 3 bin 900’ü aÅŸtığına dikkati çekti.

Tatar, 3 ile 4 arası büyüklükteki artçı sarsıntı sayısının 1253, 4 ile 5 arası büyüklükteki artçı sarsıntıların sayısının ise 394 olduğunu bildirdi.

“Ä°zmir ve Düzce depreminin büyüklüğünde artçı sarsıntılar yaşıyoruz”

Bölgedeki vatandaşların, 3,5 ve üzeri büyüklükteki artçıları dahi hissedebildiğini belirten Tatar, şöyle konuştu:

“VatandaÅŸlarımız, hemen hemen her 10-15 dakikada bir hissedebilecekleri büyüklükte bir depremi yaşıyorlar. Bu kadar ciddi bir artçı sarsıntı aktivitesi söz konusu. 5 ile 6 arası büyüklükteki artçı sarsıntıların sayısı ise ÅŸu an itibarıyla 38. Bu ne anlama geliyor? Hatırlarsanız bundan 3 ay önce meydana gelen Ä°zmir depreminin büyüklüğü 4,9, daha sonra meydana gelen Düzce depreminin büyüklüğü 5,9 yani biz ÅŸu anda bu iki büyük depremden sonra çok sayıda Ä°zmir ve Düzce depreminin büyüklüğünde artçı sarsıntı yaşıyoruz. Bu, gerçekten ciddi bir durum.”

Depremin, bölgede yaklaşık 110 bin kilometrekarelik bir alanda doÄŸrudan etki yarattığının altını çizen Tatar, “Bu deprem ülkemizin doÄŸudan batıya her yerinde hissedildi. Hissedilme oranları, ÅŸekli, boyutu farklı olmakla beraber ülkemizin her yerinde az, orta ya da yüksek ÅŸiddette hissedildiÄŸini biliyoruz.” diye konuÅŸtu.

Depremin boyutlarının büyüklüğünü anlatmak için örnekler veren Tatar, şunları söyledi:

“Bu deprem, Avrupa’daki birçok ülkenin yüzölçümünden daha büyük. Yunanistan, Avusturya, Lüksemburg ve birçok Avrupa ülkesinden, Ãœrdün ve birçok farklı farklı ülkeden çok daha geniÅŸ bir alana yayılan büyük bir depremle karşı karşıyayız. Burada önemli bir hususu tekrar hatırlatmak istiyorum: Artçı sarsıntılar devam ediyor, halen bölgede çok sayıda yıkılmamış ağır ya da orta hasarlı bina var. VatandaÅŸlarımızın bu binalardan uzak durması çok büyük önem taşıyor. Çünkü 4 ve üzeri hatta 5 ve üzeri büyüklükte meydana gelebilecek artçı sarsıntıların sonrasında özellikle yıkılmayan binalarda da yıkımlar gerçekleÅŸebilir. Bu yüzden vatandaÅŸlarımızın buralardan uzak durmasında son derece büyük yarar var. Bir yandan arama kurtarma faaliyetleri diÄŸer yandan bu faaliyetlerin bittiÄŸi yerlerde enkaz kaldırma faaliyetleri sürüyor. Dolayısıyla buralarda muhakkak vatandaÅŸlarımızın görevlilere yardımcı olmasını özellikle rica ediyoruz.”

Deprem bölgesinin kimi yerlerinde yoÄŸun kar yağışı olduÄŸuna dikkati çeken Tatar, “Buralarda çığ tehlikesi olabilir. Kimi yerlerde, özellikle kırsaldaki yerleÅŸim alanlarına yakın bulunan bölgelerde vatandaÅŸlarımızın, tüm kamu görevlilerinin bu anlamda daha dikkatli, teyakkuz halinde olmasını özellikle rica ediyoruz. Bunun dışında yine sahadan gelen bilgilere, bilimsel verilere baktığımızda, kimi yerlerde de aynı zamanda heyelan veya kaya düşmesi tehlikesinin olduÄŸu alanlar da var. Bunlar tabii ikincil afetler, ikincil olaylar diyebileceÄŸimiz olaylar ama bunları da dikkate almakta büyük yarar var.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Depremlerle 30 katrilyon jul enerji açığa çıktı”

Halen mucizevi kurtuluÅŸlar olduÄŸunu belirten Tatar, daha önce depremlerde 15 gün sonra dahi enkaz altından kurtuluÅŸların görüldüğünü, “Ä°nÅŸallah bu büyük felaketler sonrasında da enkazların altında halen ÅŸu saatte dahi vatandaÅŸlarımızı canlı kurtarabiliriz diye ümit ediyorum.” dedi.

Yapılan gözlemlere göre yer kabuÄŸunda 400 kilometre üzerinde yüzey kırığının olduÄŸunu aktaran Tatar, ilerleyen günlerde bütün saha tarandığında yüzey kırığının bunun da üzerinde olduÄŸunun görülebileceÄŸini anlattı. Tatar ayrıca “Depremlerle 30 katrilyon jul enerji açığa çıktı.” bilgisini verdi.

Hasar tespit çalışmalarının sürdüğünü belirten Tatar, vatandaşların bu çalışmaların sonuçlarını e-Devlet üzerinden sorgulayabileceklerini hatırlattı.

Türkiye deprem tehlike haritasına çok yoğun bir ilgi bulunduğunu, vatandaşların bulundukları noktalardaki deprem tehlikesini öğrenmek istediğini ifade eden Tatar, yoğun talep nedeniyle zaman zaman sistemde yavaşlamalar olabildiğini belirtti.

VatandaÅŸların bu ilgisinin kendilerini mutlu ettiÄŸini aktaran Tatar, “Ama tabii bunun uygulamaya dönüşmesi ve bir an önce bu depremin acılarını sardıktan sonra bizim gerçekten afetlere karşı dirençli ÅŸehirler ve toplumlar oluÅŸturma konusundaki çabalarımızın artarak devam etmesi gerekiyor.” diye konuÅŸtu.

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çok geniÅŸ bir grupla sahada”

Yaşanan travmanın bir başka önemli husus olduğunu dile getiren Tatar, sahada çok ciddi bir psikososyal desteğe ihtiyaç duyulduğunu, bu anlamda özellikle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ekiplerinin çok geniş bir grupla sahada olduklarını bildirdi. Tatar, gönüllü uzmanların, sivil toplum kuruluşlarının da sürece katkı sağlamaya çalıştığını söyledi. Orhan Tatar, yaşanan travmanın bir an önce hafifletilmesi adına basın mensuplarına da önemli görevler düştüğünü kaydetti.

İyileştirme süreçlerinin çok hızlı şekilde sürdüğünü belirten Tatar, özellikle ülkedeki tüm üniversitelerden bir çok uzman araştırmacının bu sürece katkı sağlamak istediğini, bu anlamda özellikle yer seçimi, altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi, enkazların kaldırılması, molozların çevresel etki değerlendirmesi gibi süreçlerin doğru şekilde yürütülmesi adına hem sahada olan hem de üniversitelerde bulunan uzman araştırmacılardan ciddi destek aldıklarını bildirdi.

Bunun koordinasyonunu TÜBİTAK ile yürüttüklerini aktaran Tatar, farklı kurum ve kuruluşların da bilimsel destek vermeye devam ettiklerini söyleyerek, şunları kaydetti:

“Yakın zamanda bütün deprem bölgesinde bir LIDAR taraması yapacağız. Milimetre boyutunda yer kabuÄŸundaki deformasyonların hangi boyutta olduÄŸunu anlamak açısından bizim için çok önemli. Bir yandan da bu çalışmaları koordine etmeye çalışıyoruz. Bu verilerin gelecek kuÅŸaklara aktarılması ve bu tür depremlerin bir daha yaÅŸanmaması için neler yapılması gerektiÄŸi konusunda bilimsel olarak ÅŸu anki depremin yarattığı etkilerin ortaya konulması son derece büyük önem taşıyor. Bu anlamda da bir yandan barınma bir yandan iyileÅŸtirme süreçleri devam ederken diÄŸer yandan bu konu göz ardı edilmeden süreci koordine etmeye çalışıyoruz.”

banner
banner
canlı casino siteleri

HoÅŸ Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Åžifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.